Soichiro Honda ‘nın başarı öyküsü

Bir çok ülke gibi Japonya da 1930 büyük krizine kötü yakalandı. Soichiro Honda, 1938 yılında piston segmanı geliştirmeyi planlayan küçük atölyesini kurduğunda hala bir öğrenciydi.

Asıl planı, bu fikri Toyoto’ya pazarlamaktı. Bunun için gecesini gündüzüne katarak çalıştı. Bazan atölyede sabahladı. Ürününü geliştirip, tüm bu uğraşa değecek bir başarı elde edeceğine inanıyordu. O arada evlendi ve eşinin takılarını da işyerine sermaye olarak kullandı.
Sonunda piston segmanını tamamladı. Artık elinde Toyota’ya sunabilecek bir ürün örneği vardı ama, onların beklediği standartlara sahip değildi. Bunun üzerine Soichiro okula geri döndü ve mühendislerin projesiyle alay etmelerini sineye çekti.
Pes etmeyi asla düşünmedi. Tam tersine, hatalarına odaklandı ve hedefine doğru yürüyüşünü sürdürdü. İki yıl süren çaba ve yeniden projelendirmelerden sonra Toyota ile bir anlaşmasını yaptı.
Bu arada Japon hükümeti savaşa hazırlanıyordu. Elindeki kontratla Toyota’ya ürün sağlamak için Soichiro Honda yeni bir fabrika inşa etmeliydi ama, elinde yeterli malzeme yoktu. Yine de vazgeçmedi. Yeni bir beton hazırlama sistemi geliştirdi ve fabrikayı tamamladı.
Fabrika üretime hazırdı ama, iki kez bombalandı ve elindeki tüm çelikler kullanılmaz hala geldi. Artık yolun sonuna gelmiş gibi görünen Honda, yine pes etmedi!
Bu kez Amerikan ordusu tarafından terkedilen artık benzin bidonlarını toplamaya başladı. “Truman’ın Hediyesi” olarak adlandırdığı bu malzemeyi hammadde olarak kullanan yeni bir üretim süreci oluşturdu. Bu kez de bir deprem fabrikasını yerle bir etti.
Savaştan sonra yaşanan benzin kıtlığı insanları yürümeye veya bisiklet kullanmaya zorladı. Honda, küçük bir motor geliştirdi ve bunu kendi bisikletine monte etti. Onu gören komşuları da aynı şeyi istediler ama elinde yeterli malzeme yoktu.
Soichiro Honda vazgeçmek yerine, 18 bin bisiklet sahibine mektup gönderdi ve Japonya’yı yeniden ayağa kaldırmak için kendisine yardımcı olmalarını istedi. Bunlardan 5 bin kadarı olumlu yanıt verdi ve onu bisiklet motorları üretebilmesi için desteklediler. İlk denemeler pek başarılı olmasa da, sonunda istediği motoru üretti. Japonya’da elde ettiği başarıdan sonra Honda, ürettiği bisiklet motorlarını Amerika ve Avrupa’ya ihraç etmeye başladı.
Öykü burada da bitmedi. 1970’lerde yaşanan yakıt sıkıntısı Amerikan otomotiv sektörünü küçük arabalar üretmeye zorladı. Honda bu eğilimi çabuk farketti. Bu kez küçük araba motorları tasarlamaya yöneldi ve daha önce hiç kimsenin görmediği kadar küçük arabalar üretmeye başladı. Böylece yeni bir başarı dalgasını yakalamış oldu.
Bugün Honda Firması Amerika ve Japonya’da 100 binden fazla insan çalıştırıyor ve dünyanın en büyük otomobil üreticileri arasında yer alıyor. Bu başarının temelinde kararlılık, başarıya inanarak ve sürekli düzeltmeler yaparak çalışmak yatıyor.
Soichiro Honda, başarısızlığı asla bir olasılık olarak dikkate almadı.

(Bu yazı Gamet Gelişim Bülteni Sayı-3‘te yayınlanmıştır.)

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi

 

Ekrem Öztürk

Kırşehir’in tek Çerkez beldesi olan AKÇAKENT'TE doğdum. İş yaşamına 1984 yılında Ankara’da GALKON A.Ş de Çelik Konstrüksiyon Teknisyeni olarak başladım. Daha Fazla...

You may also like...

Bir yanıt yazın