Kurumlarda İnsan Kaynakları Kendi Rolünü Belirleyebilir mi?

İnsan Kaynakları yöneticinin arkasında mıdır, çalışanın yanında mıdır? Aslında her ikisi arasındaki hassas dengeyi sağlayan taraftır ve bu yüzden de bir şirketteki en önemli yapı taşıdır.

İnsan kaynakları yöneticisi olarak atandığım zamandan bu yana insan kaynaklarının “hak ettiği” yere geleceğini umutla bekliyorum. Peki, insan kaynaklarını nerede bulabilirsiniz? Çalışanlara göre yöneticinin arkasında, dikkat edin yanında değil. Yönetime göre ise, çalışanların yanında değil ama nerede olduğu belli değil. Uzun yıllardan bu yana yöneticilerle yaptığım koçluk seanslarında, bırakın insan kaynaklarını desteklemeyi, empatik dahi yaklaşmadıklarını fark ettim. Peki, bu durumun sorumluluğu o yöneticilerde mi, yoksa kendini anlatamayan insan kaynaklarında mı?

İnsan kaynakları yöneticisi olarak yaşadığımız sorunların bizi çözüme götürmesi için yeni bir düşünce yapısı oluşturmamız gerekiyor. Johann Wolgang Von Goeth, “Düşünmek kolaydır. Davranmak zordur. Düşündüğün gibi davranmak en zordur.” der. İnsan kaynaklarında düşünce değişikliğini sağlamak için, davranıştan düşünceye olan yolu kat ederek, öncelikle kendi algılamalarımızı değiştirmeliyiz ve kendi rolümüze kendimiz karar vermeliyiz.

Rolümüzü belirlerken aşağıdaki sorulara yanıt bulmamız gerek.
İçinde bulunduğumuz sektörü tanıyor muyuz?
Finans ve muhasebe biliyor muyuz?
Bilanço okuyabiliyor muyuz?
İç sezgisine sahip olacak kadar tecrübeye ve farklı disiplinlerdeki bilgiye haiz miyiz?
‘Asıl iş’i biliyor muyuz?
Kurumdaki her birimin işini ve önceliklerini biliyor muyuz?

Keith H. Hammonds, “Why We Hate HR?” başlıklı makalesinde yer alan araştırmada İK çalışanlarının talep ettiği eğitimlerin aşağıdaki şekilde dağıldığını belirtmiştir.

Ekrem Öztürk

Kırşehir’in tek Çerkez beldesi olan AKÇAKENT'TE doğdum. İş yaşamına 1984 yılında Ankara’da GALKON A.Ş de Çelik Konstrüksiyon Teknisyeni olarak başladım. Daha Fazla...

You may also like...

Bir yanıt yazın