İNSAN olmak zor zanaat..YAŞAMAK fırsattır….

Pazartesi farkında olmadan Salı.. Salıda Çarşamba oluyorsa… Perşembe geldiğinde haftasonu için geri sayılıyorsa, birinci hafta yerini ikinciye, ikinci üçüncüye, Ocak Şubat’a, Şubat Mart’a derken Nisan olduğunda yaz geliyor diye mutlu olunmuyorsa; O zaman günümüzü gün etmiyoruz.. Bence Günümüzü Yarın Ediyoruz… Günüzü YARIN ETMEYİ bırakında.. GÜNÜNÜZÜ GÜN EDİN…

 İnsan biraz çocuk olmalı, bir balon gördüğünde istiyorum diye tutturup ağlayabilmeli İnsanın bir annesi olmalı, eteğini çekiştireceği…

İnsan yolda yürürken birazda etrafına bakmalı, değişik hayatları görmek için…

 

İnsan gecenin bir vakti yatağından fırlayıp, seni seviyorum diye bağırmalı İnsan sabah uyandığında yatağının baş ucunda bir gül ile bir not bulunmalı, uyandırmaya kıyamadım İnsan heyecan duymalı, yeni günün getirdiği ışıklar için İnsan sinirlenmeli, kavga etmeli inandığı değerler için İnsan arada aşık olmalı, sonunda acı olduğunu bilerek İnsan bazen de sarhoş olmalı, bir türkü tutturup sokakları arşınlamalı İnsan anlamsızca beklemeli telefon çalmasını, belki arayan odur diye İnsan efkarlanmalı tabii biraz da; belki hiç olmayacak şeylere sırf efkar olsun diye İnsan ara ara kocaman olmalı, dünyalar kadar; herkesi kucaklamalı İnsan bazen kendi olmalı, bazen herkesten bir parça İnsan bazen de aptal olmalı, inanmak istediği şeylere inanmalı İnsan gerçek olmalı, rüya görebilmek için İnsan ölmeli zamanı gelince Velhasıl güzelim, insan olmak zor zanaat..

YAŞAMAK fırsattır, yararlanmayı bil. YAŞAMAK güzelliktir, kıymetini bil. YAŞAMAK mutluluktur, tatmayı bil. YAŞAMAK rüyadır, gerçekleştirmeyi bil. YAŞAMAK meydan okumasıdır sana,karşı çıkmayı bil. YAŞAMAK görevdir,tamamlamayı bil. YAŞAMAK oyundur, oynamayı bil. YAŞAMAK servettir, korumayı bil. YAŞAMAK aşktır, sevgidir, keyfini çıkarmayı bil. YAŞAMAK bilmecedir, çözmeyi bil. YAŞAMAK hüzündür, aşmayı bil. YAŞAMAK verilmiş bir sözdür, tutmayı bil. YAŞAMAK şarkidir, söylemeyi bil. YAŞAMAK mücadeledir, kabullenmeyi bil. YAŞAMAK trajedidir, göğüslemeyi bil. YAŞAMAK şanstır, kullanmayı bil. YAŞAMAK çok kıymetlidir, mahvetmemeyi bil. YAŞAMAK yaşamaktır,uğruna savaşmayı bil.

Tüm bunları gerçekleştirmeniz dileğiyle….

Bugün… Evet, evet. Bugün, kızgın olduğun kim varsa karşısına geç. Onun yüzüne dikkatle bak. Ta, gözlerinin içine.

Minicik pırıltıları yakalamaya, ifadeleri çözmeye çalış, gözbebeklerinde SON DEFA! ! Ve onun gözlerinden ayırmadan gözlerini, şu sözü anımsa: O, çok kısa bir zaman sonra ÖLECEK! Senin için çok kısa zaman ne demektir? Üç gün! .. Üç gün sonra öleceğini biliyorsunuz artık onun; ama o bilmiyor. Davranışın değişir mi ona karşı? Üç gün sonra ölecek bir yakınınız sizi kızdırabilir mi? Veya ona kızdığın olay gerçekten kızmaya değer mi? Üç gün çok mu kısa? .. Onun gönlünü bile almaya yetmez mi? O zaman otuz gün sonra onun ‘bir daha gönlünü alamayacağın uzaklığa’ taşınacağını düşün. Kabri başında oturup ağlamak mı, yoksa dizi dibinde oturup konuşmak mı daha kolay, daha az can acıtıcı? ? ? ? Bırakalım hadi üç günü, otuz günü… O insanın ücyüz, hadi ücbin gün sonra öleceğini hesap edin. Çok mu uzun! … Bitmeyecek kadar mı? .. Bugün… Evet bugün bir görünmez gözlük tak gözüne ve çevrene onunla bak. Ailen’deki insanlara bu gözlükle bak… Okuldaki veya işyerindeki arkadaşlarına bu gözlükle bak. Ve hatta bu yazıyı, o gözlükle oku; YARIN YOK Bugün herkese, her yere ve her şeye dikkatle bak…  AYNALARA BİLE! !

UNUTMAYIN! HAYAT, KIZMAK İÇİN ÇOK KISA.  W

Ekrem Öztürk

Kırşehir’in tek Çerkez beldesi olan AKÇAKENT'TE doğdum. İş yaşamına 1984 yılında Ankara’da GALKON A.Ş de Çelik Konstrüksiyon Teknisyeni olarak başladım. Daha Fazla...

You may also like...

Bir yanıt yazın