Ertelemek Hayatı Kaçırmaktır
Erteleme eğiliminin altında birçok neden olabilir. Calgary Üniversitesi’nde bu konuda araştırmalar yapan Dr. Piers Steel bu sebeplerin bazılarını şöyle sıralar:
• Eğer bir iş bize anlamlı gelmiyorsa o işe başlamak için yeterli motivasyonu bulmakta zorlanırız. Yapılacak iş hoşumuza gitmiyorsa ilgimizi çekmiyorsa işi sıkıcı buluyorsak işi ertelemeyi tercih edebiliriz.
• Birçok araştırma, mükemmeliyetçilerin daha sık ertelemeye başvurduğunu ortaya koyar. Gerçekçi olmayan beklentiler, cesaret kırıcıdır. Mükemmeliyetçilik erteleme eğilimini tetikler.
• Nereden başlayacağını bilmemek, iş akışının net olmaması, insanın zihninde sürecin tamamını canlandıramaması, ertelemeye sebep olur. Plansızlık ertelemeyi meşru kılar.
• Kendimize olan güvenimiz yetersiz ise başkalarının bizi olumsuz bir şekilde yargılayacağını düşünüyorsak işe başlamak yerine erteleme eğilimi gösterir ve olası başarısızlığı da ertelediğimizi düşünürüz.
• Eğer bizden ne beklendiğini tam olarak bilmiyorsak işin hedefleri net değilse, işe başlamak yerine hiç bir şey yapmamak bize daha “akılcı” gelebilir. Bir ortamda iletişim, ve geri bildirim ne kadar azsa insanlar o ölçüde erteleme eğilimi gösterirler.
• Eğer sahip olduğumuz bilgi ve beceri üstlendiğimiz görevlere yetmiyorsa söz konusu işleri yapmak için gerekli donanım ve bilgiye sahip değilsek alınması gereken kararları sürüncemede bırakıp işleri erteleriz. Bir alandaki bilgi ve beceri eksiğimizi kabul etmek yerine o işi ertelemek -kısa bir süreliğine de olsa- bize kendimizi daha iyi hissettirebilir.
• Erteleme kararsızlıkla da yakından ilgilidir. Eğer karar almakta zorlanan, tercih yapmakta sıkıntı yaşayan bir insansak, kendimizi ertelemenin daha iyi olduğuna inandırabiliriz. Karar almada zorluk, kişisel olabileceği gibi kurumsal bir sorun da olabilir. Bir şirketin yönetim kadrosu şu ya da bu nedenle karar alamıyorsa, o şirkette erteleme çok sık başvurulan bir yöntem olur.
Ertelemek, bilmekle yapmak arasındaki boşluktur. Eğer başarmak istiyorsak işe başlama disiplinini ve cesaretini göstermek zorundayız. Hayal etmek, istemek, arzu etmek, plan yapmak elbette küçük ya da büyük her iş için gereklidir ama başarı ancak işe başlayanların sahip olacağı bir ödüldür.
Pek çok durumda bilgimiz ve yetkinliklerimiz, yapacağımız iş için tam anlamıyla yeterli olmayabilir. Kimsenin donanımı dört dörtlük değildir. İnsan yetkinliklerini “yaparak” kazanır. Sadece düşünerek, hayal ederek, plan yaparak yetkinlik elde etmek kimseye nasip olmamıştır.
Erteleme eğilimi yerine “aciliyet hissini” yerleştirdiğimizde, inisiyatif almaya başladığımızda, “durumdan vazife çıkardığımızda” ve bu vazifeyi üstlenmeye gönüllü olduğumuzda, başarı doğal olarak kendiliğinden gelecektir.
Karar almayı sürüncemede bırakma ve işleri erteleme, masum bir tembellikten çok daha önemli bir sorundur. Bu sorunla baş etmek ve kendimizi ertelemenin rehavetinden uzak tutmak zorundayız. Hepimiz “erteleme” yerine “aciliyet kültürünü” geliştirmek için çaba göstermeliyiz.
Erteleyerek kaybettiğimiz zamanın yerine koyacak hiçbir kaynağımız yok.
“Ertelemek hayatı kaçırmaktır.”
Yazan : Temel Aksoy
Kaynak : kendinigelistir.com