Başlarken…

“İlim, İlim Bilmektir, İlim Kendin Bilmektir, Sen Kendin Bilmezsin, Ya Nice Okumaktır.”                                                                                                                                                                                                                                    Yunus Emre’nin bu anlam dolu sözü ile başlayarak burada okuyucular ile paylaşacağım yazılarımda ilimi esas almamda bana rehberlik etmesine bir vesile olmasını dilemek isterim.

Yazmak kolay bir iş değildir. Kendi alanınızın dışında ve çok farklı insana hitap edecek yazılar yazacaksanız çok iyi düşünmeniz gerekiyor. Kendi alanımda tanınmış birçok mesleki dergi ve sosyal paylaşım ortamlarında uzun süredir yazıyorum ve bu konuda zorlanmıyorum. Yerel gazetede yazan birçok isime bakınca yazmanın çok kolay olduğunu söyleyen birçok kişide olabilir. Ancak ben bugüne kadar yerelde yazmam konusunda teklif getiren arkadaşlara hep bunun zorluğunu anlatarak kabul edemedim.

Yerelde yazmak için bulunduğunuz kentin tarihi ve kültürel dokusunu çok iyi bilmek ve o kentte yaşayan insanları, bu insanların profilleri, yaşamları, geleceğe yönelik beklentileri gibi birçok bilgiye sahip olmanız gerekir. Sizi okuyan insanlar, okudukları yazıda kendilerine, kentte, siyasi görüşlerine, tuttukları takıma, mahallelerindeki bir soruna ve bunun gibi kendilerine dair bir şeyler ararlar. Yazılarınız sizin hitap ettiğiniz kentte ya da insana yönelik olmalı diye düşünürüm. Yerelde yazmanın en büyük zorluğu olarak bunları görürüm.

Avşar Cihan hocanın teklifi ile “Kırşehir Son Haber’de” yazmayı kabul ettim. Yerelde yazma sürecinde her hafta Salı günleri sizler ile bu köşede buluşmaya çalışacağım. Yerel gazete olunca daha çok yerel yazmaya kendimi zorlayacağım. Bunun yanı sıra kendi uzmanlık alanım olan insan kaynakları, yönetim sistemleri ve kalite sistemleri ile yaşama dair konularda sizler ile birlikte olacağım.

Hiç kimseyi ya da hiç bir kurumu, hiç bir nedenden dolayı ön yargılı olarak hedef alarak bu köşede farklı amaçlar için yazılarım çıkmayacak.

Bu kentin çok önemli kurumlarında üst düzey görev alan ve kenttin tarih ve kültürel dokusu ile birlikte tüm sosyal çevreleri, coğrafyasını, kurum ve kuruluşlarını iyi tanıyan biri olarak, bu kentin gelişmesi ve insanlarının rahat, huzurlu bir yaşam sürmesi için yapılan çalışmalara destek olmak, bazen ise rehber olmak, yerel konularda ki yazılarımızın ana temasını oluşturacaktır.

Hızla gelişmekte ve değişmekte olan kentimiz gelişigüzel bir yerleşim yeri değildir. Tarihine baktığımızda birçok medeniyeti koynunda barındırmış ve bu medeniyetlerin kültürel birikimlerini bugüne kadar getirmiştir. Tarihi sürecinde yetiştirdiği önemli şahsiyetler ve bu şahsiyetlerin düşünceleri ile bir ilim kentti olmuştur. Sadece Ahi Evrani Veli, Hacı Bektaşi Veli ve Yunus Emre’yi bu kentte düşünmek bile bu kenttin ne kadar önemli olduğunu ve bu kentte çalışmanın, yazmanın, eleştirmenin ve önermenin gelişi güzel olamayacağını göstermeye yeterlidir.

Klasik yazmanın dışında değişim hareketlerini başlatan, bireyleri ve toplumları yüzleşmeye ve dürüstlüğe çağıran, mücadeleyi tetikleyen, kendimiz ve yaşamımız hakkında bir seçim yapmaya zorlayan özellikleri de içeren düşüncelere sahip olmak ve konuda okurları yönlendirmek gerekir diye düşünüyorum.

İnsan sadece kendisi için yaşamıyor ve sadece kendine fayda sağlasın diye ilim sahibi olmuyor. Yaşamım boyunca hep bu düşünde doğrultusunda hareket ettim ve bir konuştuğunuzun ya da yazdığınızın, mutlaka bir başka insana fayda sağmasına yönelik içeriğe sahip olmasına dikkat ettim. Sorgulama yapmak, kendini aramak, keşfetme yolunda çabalamak için, ayna vazifesi görecek içeriklerin yazılarımda olması sorumluluğunu taşıyorum diye düşünüyorum.

Bazen kendisiyle yüzleşme cesareti bulamayanlar için de yazacağız. Bazen kişisel rehberlik edecek yazılarımız olacak. Her insanın kendi içindeki bilgeyi, kendi Yunus’unu yaşama aktarmasına da katkıda bulunmaya çalışacağız.

Kendimize, ailemize, yakın çevremize, ulusumuza ve diğer ülkelere baktığımızda, değişimi hissetmek ve değişimi yaşarken kültür yozlaşmasını da yaşadığımızı ve bu yozlaşma ile birlikte insana saygının azaldığı, kendi öz kültür ve değerlerimizi kaybetmeye başladığımızı da görmekteyiz. Fırsat buldukça bu yozlaşmanın kaybettirdiklerini kazandırmaya yönelik yazılarımda olacak.

Yazdığımız yazıları beğenenler olduğu gibi beğenmeyenlerde mutlaka olacaktır. Eleştiri yapanların yanı sıra öneride bulunanlarda olacaktır. Her düşünceye saygı duyacağım ve sizlerden gelecek bildirimler ile kendimi gözden geçirme ya da yazdığım bir yanlışı düzeltme fırsatı da bulacağım. Bu nedenle yazılarıma yapılacak eleştiri ve önerilerinizi bana yazmanızı istiyorum.

Bu duygular ile bana yazma fırsatı veren gazetemize ve siz değerli okurlarımıza teşekkür ediyorum.

Yaşamınız istediğiniz güzellikte olsun.